SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 504 >>

DEVAM: 28. Ezanın Nasıl Okunacağı

 

حَدَّثَنَا النُّفَيْلِيُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ إِسْمَعِيلَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي مَحْذُورَةَ قَالَ سَمِعْتُ جَدِّي عَبْدَ الْمَلِكِ بْنَ أَبِي مَحْذُورَةَ يَذْكُرُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا مَحْذُورَةَ يَقُولُ أَلْقَى عَلَيَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْأَذَانَ حَرْفًا حَرْفًا اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ قَالَ وَكَانَ يَقُولُ فِي الْفَجْرِ الصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنْ النَّوْمِ

 

Abdülrnelik b. Ebî Mahzure (babası) Ebu Mahzure'yi (şöyle) derken, işittniştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ezanı harf harf öğretti. (O şudur:)

 

ALLAHU EKBER - ALLAHU EKBER - ALLAHU EKBER - ALLAHU EKBER

EŞHEDU EN LA İLAHE İLLALLAH - EŞHEDU EN LA İLAHE İLLALLAH

EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH

EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH

EŞHEDU EN LA İLAHE İLLALLAH

EŞHEDU EN LA İLAHE İLLALLAH

EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH

EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH

 

HAYYA ALE'S-SELAH - HAYYA ALE'S-SELAH -- HAYYA ALE'L-FELAH - HAYYA ALE'L-FELAH

 

(Ravi İbrahim b. İsmail) der (ki: Ebu Mahzure) sabahleyin ESSELATU HAYRUN MİNE'N-NEVM "Namaz uykudan hayırlıdır" derdi.

 

 

Kütüb-i Sitte’den Sadece Ebu Davud rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Rasul-i Ekrem'in Ebu Mahzure'ye ezanı harf harf öğretmesinin anlamı kelime kelime öğretmesidir. Yani cüz zikredilip kül kasd edilmiştir. Buna edebiyatta mecaz-ı mürsel denir. 500 no'lu hadis-i şerife bakarak, dört mezheb imamı sabah ezanında "Namaz uykudan hayırlıdır" cümlesini iki kere okumanın mendub olduğu hükmüne varmış­lardır.